"Öz babası tarafından tam 20 yıl tecavüz edildi!"
Ne yazık ki, böylesi iğrenç, ahlakdışı para
normal durumlar Türkiye'nin en mahremidir.
Hem de görülmezden, görünmezden oluşan bir yaradır.
Benzer konular adaletin terazisinde yıllardır sürmektedir.
Daha sonra ya Sümen altı yapılır, ya da unutulur, vazgeçilir.
Nihayetinde mağdur ya evlendirilir, ya da ötenazi ile yaşama
veda eder.
Konuya acil olarak sosyologların, psikologların,
pedagogların, hukukçuların ve hatta ilahiyatçıların da dahil edilip, çözüm
getirilmelidir.
Ne akla, ne mantığa ve ne de vicdana sığar böylesi bir
sapkınlık.
Kötü bir durum.
İnanın midem bulandı.
Toplum olarak hiçbir şey yapamayız.
Ölüm orucunu sürdürmekte olan "bir deri, bir kemik
kalmış" sanatçımız var.
Kim onu destekliyor ki...
Özgecan yanmıştı.
Tepki verildi.
Ne değişti?
Bu kızımız tam 20 yıl katlanmış.
Hiçbir sivil toplum örgütüne veya resmi kuruma sığınmamış...
Niçin?
Bilişim dünyasında tepki vermek birkaç dakikada yayılırdı.
Keşke daha önce bu tepkiyi verseydi.
Zira zaman aşımına uğramış.
29 yaşında genç bir kadın olmuş şimdi...
İnsanlar meraklıdır. Yoruma açık olan, " bu kötü
durum" bireylerde farklı, bireysel simetrik kuşkular oluşturur.
İnşallah adalet yerini bulur.
İnşallah!
Çok kötü bir durum.
Tam 20 yıl tecavüz sürmüş.
Bu kızımızın çok çok önce emniyete, kadın dayanışma, mor
sığınma evleri, vs, gibi sivil toplum, resmi kurumlara başvurması gerekirdi.
Kızımız 29 yaşında.
20 yıl içinde eminim ki, kürtaj da olmuştur.
Annenin "hissediyordum," demesi bence yalan...
ANNE ÇOK İYİ BİLİYORDU.
Erkek kardeşler de biliyordur.
Suçlu bir aile var ortada.
Yasaların önünde yargılanmalı o sapık aile.
Bu durumda toplumun yapacağı hiç birşey yok.
Yasalar ne derse o olur.
Çünkü tam 20 yıl sonra bir tepki, GEÇ GELEN TEPKİDİR.
Mağdur kızımız bilişim sektörünü S.O.S olarak çok önceden
kullanmalıydı.
Üzücü olduğu kadar, aynı zamanda iğrenç ensest bir durumdur.
Anadolu’da nedense üstü örtülürdü böylesi insanlık dışı,
utanç verici çarpık ilişkilerin.
Medyada yazılı haberi okurken aklıma şarkıcı Nazan Öncel
gelmişti.
O da 5 yaşında öz babası tarafından tecavüze uğramış.
Ama öyle bir intikam almış ki hala sürüyordu intikamı.
DEMİR LEBLEBİ adlı şarkısının sözlerine dikkatinizi çekerim.
Söylenmese de olurdu
Ama şimdi söylemek
Söylemek istiyorum
Belki kalbin kırılır
Gözyaşına boğulursun
Gözyaşını sakla
Ben ölürsem ağla
Bunu senle hiç
Hiç konuşmadık biz
Tek tanığım sen
Tek çarem sendin
Beni anlamak istemez miydin
Bu acıyı ben tam yüz
sene taşıdım
İçimdeki bu acıyla hamal gibi yaşadım
Şimdi bana sarıl
Sadece sarıl
Ve lütfen artık beni dinle
Lanet olası bir gündü
Kapı açıldı ve o geldi
Yüzünde pis bir ifade vardı
Koynunda yılan beslediğin o yatakta
Kardeşime süt veriyordum o anda
Doğru odaya daldı
Ve buyurgan bir sesle
Beni yanına çağırdı
Kolumdan çekip
Kucağına aldı
Otur dedi kısaca
Evet bu öyle sıradan bir gün değildi
Gözyaşlarını sakla
Ben ölürsem ağla
Gözyaşlarını sakla
Ben ölürsem ağla
Sonra bu yana bakma başını
çevir derken
Elleri bacaklarımda
Geziniyordu anne
Babacığım yapma dedim
Bir hayvan gibi
soluyordu
İki bacağının arasında
Beni mengeneye almıştı
Sonra nasıl olduysa
Kurtulmayı başardım
Bir odaya kaçtım
Ve o anda sadece haykırıyordum
Defol defol git burdan
O kapıyı yumrukluyor
Ben ağlıyorum kardeşim ağlıyordu
Her şey bir kabustu
Her şey bir kabus
Kalbim kırık öleceğim
Bilmem ne halt edeceğim
Kalbim kırık öleceğim
Bilmem ne halt edeceğim
Benim kalbim yaralı
Dediğim gibi, bu tür tecavüz davaları yıllarca sürer.
Anımsayalım mı, hani bir benzer vaka daha vardı!
Annesinin de izin vererek tam 26 erkeğin tecavüz ettiği, 10
yaşındaki küçük kız N.K ' nın davası tam 10 yıl sürmüştü.
20 yaşında adalet 26 sanığı serbest bırakmıştı.
Yıl
2021…
Yeni
bir ensest ilişkisi ile medya tam iki haftadır çalkalanıyor.
Göçer
konar Türkmen obasından üç yaşındaki küçük kız çocuğu ölü bulunuyor. Bedeninin alt
tarafı çıplak bulunan küçük kız çocuğunun kan kaybından öldüğünü yazıyor adli
tıp. Kız çocuğundan alınan dna örneklerinden anlaşılıyor ki, çocuğun asıl babası
dedesi çıkıyor. Olay ciddi araştırma boyutuna girince dede çocuğun ağabeyi,
yani babası olduğu dna örneklerinden anlaşılıyor. Tabi iğrenç ve şaşırtıcı sonuç
tüm yurdu sarsıyor. Çocuğun annesi ile kayınpederi ensest ilişki yaşamış, bu
yasak ilişkiden de Müslime adında bir kız çocuğu doğuyor. Müslime’nin akibeti
ölümle sonuçlanıyor.
O
dede, o şerefsiz, o sapık, o manyak tutuklanıyor. Tabi akli dengesi bozuk
raporu verilip, serbest bırakılırsa hiç şaşırmayacağız. Ta ki, yeni Müslimeler
ölene kadar…
Biz de toplum olarak bu kötü trajediyi belleğimizde tam 28
gün sakladık ve sildik.
Keşke bu tür toplumun vicdanını sızlatan "ahlak_dışı
vakalar" adaletin terazisinde öncelikli hakkını kullansa da zaman aşımına
uğramasa...
Keşke, bu iğrenç olayın kötü adamı ŞAMAN KANUNLARI uygulansa.
Şamanların İhtiyarlar Heyeti, zina ve tecavüzlerde toplanır,
karar kesindir.
İdamdır.
Ama nasıl idam?
Zanlının ayak ve el bilekleri iple bağlanır. İki genç kavak
ağacına sağlı sollu o ipler gerilerek bağlanır. Ve ipler birden kesilirmiş.
Artık zanlı manlı hak götüre..!
Tecavüzcünün bedeni ikiye ayrılır. İkiye ayrılmış beden
gökyüzüne fırlar. Sonra da dağa taşa dağılır, kurda kuşa yem olurmuş.
Ak sakallıların almış oldukları bu idam kararının anında
uygulanması, Şaman toplumuna ibret alınması için gerçekleşirmiş. Böylece Şaman
inancına sahip toplumlarda ne tecavüz, sapıklık ne de zina, vb, aykırı
sapkınlıklar hiç görülmezmiş.
Ne iyi ve başarılı bir adalet değil mi?
Bu yorumu yazdım, diye lütfen kimse beni yanlış önyargı
penceresinden bakmasın.
Zira yine üzerine basa basa B.Franklin'in sözlerini yazacağım:
"Uzun süreli tartışmalarda iki taraf da haksızdır..!
Sonuç:
Geç verilen tepki zaman aşımına takılır: Adalet
sağlanamaz..!
Emine Pişiren/ Kocaeli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder