Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

6 Ekim 2020 Salı

BIRAK TÜLBENT KURUSUN

 TAVŞAN OL, KEDİ OL, AMA KÜSME!


Soru sormuş biri:


" Bir kadın, bir erkeğin karşısında neden susar?" Diye...


Bu sorunun yanıtını şöyle yazabilirdim:

" Uzun süren susmalarda, tartışmalarda her iki tarafta haksızdır."


Rahmetli annem bize sık sık şu öğüdü yineler dururdu:


" Karı kocanın küskünlüğü bir tülbent kuruyana kadardır."


O yıllarda kadıncağızı ışınlamak isterdik başka ortamlara...


" Amann anneee, sus şimdi sen dee..!" Der kadını sustururdum.


Cicim ayları yılları geçince fikir, düşüncelerimizi kabul ettirme inatlaşması içinde bulurduk kendimizi.

Böylece kendimi her tartışmada haklı görür, suskunluğumu uzatmak isterdim. Küskünlüğümü uzatır, erkeğimi cezalandırdığımı düşünürdüm.

Oysa kimi küsmeler bir saldırı, bir geri çekilme olabiliyor. Farkında olmadan da bizi ikinci bir tartışmaya zemin hazırlayabiliyordu.


Neden tülbent kuruyana kadar? Sorusunu hiç sorgulamaz,

" Amann annee, şimdi sırası mı? Asıl sen sus azıcık!" Der dururduk kadıncağıza.


İlerleyen yıllarda aile bireyleri artınca tülbent kuruyana kadardı suskunluklarımız. Ya birimiz usulca kedi olurduk, ya da tavşan gibi şirinlik rollerini benimserdik.

İnanın barışmalarımız, sevgimizin mihenk taşı olurdu.


Şimdi gelelim, şu sorunun açılımına...


"Bir kadın bir erkeğin karşısında neden susar?"


Bana göre bu tür sorular; kadın erkek ayrıştırmacılığını bileyleyecek tuzak sorulardır.

Erkekler de susar, kadınlar da.

Tam da Hacı Bektaş Veli'nin sözleri yanıtlar şu sorunun cevabını:

" Erkek dişi sorulma, muhabbetin dilinde.

Hakkın gözünde her şey yerli yerinde.

Noksanlık da, eksiklik de senin görüşlerinde."

...

Kimse alınmasın lütfen şu sözlerime.

Sözüm bu meclisin dışında söz edenlere.

Zaman gelir, sebepli sebepsiz susarım, ben de.

Bazen susmak iyi gelir, ruha da kalbe de...

Arınırız.

Çoğu kavgaların barikatıdır susmalar.

Karşımızdakinin düşünmesini de sağlar.

Acaba neden susuyor? 

Sorusunun analizini yaptırtır.


Kimi susmalar; insanlarda meditasyon yaptırtır, kimileri empati duygumuzu gelişmesine neden olur.

Kimileri var ki, evlerden ırak olsun!

Öfke, kin, nefret, vb olumsuz duygularımızın mihenk taşı olur.


Sözün özü; yan etkileri olduğu kadar, faydaları da vardır suskuların. Mesela, özlemek gibi...


Rahmetli anamın sözlerini kulağıma küpe olarak takmıştım.

Böylece mutluluğun, huzurun sihirli formülünü edinmiştim.


Onu ilk haliyle anımsa.

Tavşan ol, kedi ol, ama küsme..!


Annem ne demişti, anımsayalım?


"Karı kocanın küskünlüğü bir tülbent kuruyana kadardır."


Sahi bir tülbent kaç dakikada kurur?


Emine Pişiren/Akçay