Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

29 Ocak 2020 Çarşamba

GIDA TERÖRÜ



Ortadoğuya bombalar, bize de GDO'lu tohumlar attılar. Gıda ve tarım artık ölüm saçıyor.
Zaman zaman sayfamda firmaların sağlığa zararlı ürünlerini okurum. Sizlerle de paylaşırım.
 O dakikalarda benim ruh halim nasıldır, bilir misiniz?
Anlatayım mı size?

Hani derler ya, " kafamın tası attı" diye... İşte ben öylesi kızgınlık içine sızarım. Eğmem başımı.
Sözcük sözcük yazar, dökerim içimdeki olumsuz duygularımı.
Bugün size özellikle yazmamın sebebi şuydu:
Hemen hemen her yazıma kalemiyle eşlik eden, yorumlarıyla metinlerime anlam katmakta olan sayfa dostum TC Sabrisenai Akgün Beye buradan ayrıca teşekkür ederken, ona az önce yazmış olduğum yorumumu sizinle de paylaşmak istedim.
...
"...Böylesi bir boyun eğmeyi içime sindiremiyorum.
4 market besliyor ülkemizi. Diğerleri ayakta kalamadan iflas etti zaten.
Gıda terörü aldı başını gidiyor.
Böyle olumsuz süreçlerden geçerken aklıma hep Çin gelir.
Hani kahvemizin içine beyaz bir süttozu katarız ya, adı 3'ü bir_aradadır.
İşte o " melamin" katkılıymış.
Melamin kansorejen içeren bir plastik bir maddedir.
Kullanım alanları, dış cephe kaplama, çatı izalasyonları, mutfakta kullanılan tabaklar, laminat kaplamalar, vs alanlarda sıklıkla görürüz.
Çin'de ise 6 firma sahibi süt-tozuna melamin kattı, diye idam edilmiştir.
Çünkü melaminin verdiği hasarın geri dönüşümü yok.
Direk böbrekleri iflas ettiriyor.
Ülkemizde her markette cafe_krema adı altında 3'ü, 2'si birarada şeklinde satılıyor.
Yurdumuzda da her geçen gün DİYALİZ MERKEZLERİ hasta trafiğinde. Tıka basa hem de...
Başka bir örnek vermek gerekirse;
Diş macunları, gelir hemen aklıma.
Etken maddesi Flourid ' dir. Yani fare zehiri!..
Biz her geçen gün yavaş yavaş ölüyoruz..!

Ne kadar kimliksiz, sahipsiz, çaresiz kalmışız da bihaber yaşıyoruz işte. ..
184 diye şikayet edeceğimiz bir kurum var, arıyorum, " ilgilenip geri döneceklerini," söylüyorlar.
Dönüyorlar.
" Gerekli kurum uyarılmıştır," diye....
Hani uyarıldıysa, neden halen devam ediyor aynı yanlışlıklar?
Amann, diyorum sonunda...
İllallah!
Ben mi kurtaracağım ülkemin insanını?
Gıda konusu çok hassas bir konu.
Mücadele hep verdim, inanın.
Elimde yazılı kanıt olarak, bana geri-dönüş sağlamış, lakin, "halen o ürünleri satmakta olan" firmaların, özür ve teşekkür mektuplarını halen saklarım.
O yazılar öyle çok ki... Ülkemin insanının sağlığını hiç düşünmüyor yöneticiler, hep kulak arkası yapıyorlar...
Sanalda görürsem yine böyle paylaşıyorum.
Yorgunum.
Ama savaşmak ruhumda var...
Konu vatansa hele...
Sizlerle duygudaş olup tesellimiz de kar oluyor bize...
Öyle azaldık ki..."

Allah sonumuzu hayır etsin!

Emine Pişiren / Kocaeli

Hiç yorum yok: