Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

29 Ocak 2020 Çarşamba

KÜFÜR



Kimi zaman birilerine öfke biçeriz. Hele haksızlıklar karşısında, hele ani gelişen hak ihlalleri karşısında...
İşte o anlarımızda belki de rahatlamak amacıyla dudaklarımızın frenini boşaltırız.
Daha fazla uzatmadan kestirmeden konuya gireyim.

Efendim:
Bir gün Tarsus'a doğru yola çıkmıştık.
Direksiyonda ben vardım.
Edremit'ten yola çıktık.
Balıkesir'e giderken bir ana yol vardır. Belki bilirsiniz uçakların acil iniş yolu hani...Sık sık trafik levhası çıkar karşınıza; " 90 km hız sınırını aşmayınız!" Diye.
Ama o yol insanı tahrik ediyor nedense.
Öyle geniş ki.
Yayıl yayılabildiğin kadar. Oh ne ala!
Bastım bende gaza.
Sol şeritteydim.
Tam önümde seyreden eski model bir Murat'a doğru yaklaşıyordum.
Sağa kaçsın diye birkaç kez selektör yakıyordum, adam umursamıyordu bile... Bir türlü sağa kaçmıyordu. Onun hızı tahmini 70'lerde benim hızım da 110 km'ye düşürmüştüm.

İnat değil mi orta şeride geçmedim. Ben de hızımı 80'e düşürdüm.
Böylece sürekli korna basıp sinirini bozacaktım. Aramızda bir araç kadar mesafe kalınca,
Eşim amacımı anlamıştı.

" Boşver, uyma ona. Nasılsa onu geçersin, sağla." Dedi.

Bende o sürücüye sözel dümdüz gitmiş, orta şeride geçip gazlayıp onu geçmiştim.
Yörsan'da mola verdiğimiz zaman eşim;

 " Ya sen direksiyondayken ağzını bozduğunun farkında değil misin?"
Bende; " Değilim demek ki..." dediğimi bugün bile anımsıyorum.
Ve ekledim:
" Bir de sen sinirlerimin yayını germe lütfen. Bütün dikkatim yoldayken, ne söylediğimin farkında bile değilim. Demek ki, hakediyorlar onca küfürlü sözleri..."

Direksiyondayken, Hanımefendilik,
Beyefendilik sökmüyormuş.
...
Neyse efendim  bir gün de yazlık evimize gitmek için İstanbul'dan yola çıkmıştık.
Yine o kaymak gibi Edremit Anayoluna yaklaşırken önümüzdeki bir Şahin'in arka plakasının üzerinde iri harflerle yazılmış, şu yazıyı okumuştum:

"SIKIYORSA GEÇ BENİ..!"

İnat değil mi, bastım gaza.
Ki 90 km hız sınırı işaretlerini bile görmemişti gözüm.
Altımdaki araca güveniyordum.
Geçtim onu.
Ve dikiz aynasından bakınca şok olmuştum!
Şahin'in tam ön plakası üzerinde şu yazıyı okudum.
" GEÇTİN DE NE DEĞİŞTİ?"
Valla  espri çok hoşuma gitmişti.
Zekiceydi.

Emine Pişiren

Hiç yorum yok: