Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

11 Aralık 2019 Çarşamba

Üç Kat Gülelim



Akşam akşam dolmuşta  güldüm durdum. Neden mi?
Kısaca anlatayım efendim:

Eskiden kısa yolculuklarda ya gazete okurdum, ya bilmece çözerdim. Günümüzde her ikisinin yerini cep telefonları aldı.
Bir de yüksek sesle " akşama hangi yemeği yapayım?" Gibilerinden yemek tarifleri ve üst kat komşu dedikodularını duymasak,  iyi olur da...
Baktım kol kavuşturup beklemekle zaman geçmiyor.
 Bende dolmuştaki çoğunluğa uydum. Çantamdan cep telimi çıkartıp, sanal dünyada sörf yapmaya başladım.
Böylece boş boş bakmayacaktım camdan.15 dakikalık mesafeyi gözlerim aşsın ve okuyarak geçireyim istemiştim.

Az sonra bir gülme krizi tuttu mu beni. Tut tutabilirsem yanaklarımı aşkolsun bana.
Neyse sözü dolandırmadan yazayım beni gülmekten gözlerimden yaşlar akıttıran fıkraya :)

...Temel uçağa binerken merdivende bir bakmış önünde Sharon Stone hal tetmiş bir sarışın dilber..
Muhteşem de bir mini..
Temel içini çekerken bir bakmış, yeri dilberin tam yanı..
Oturmuşlar.. Uçak havalanmış. Dilber çantasına uzanmış.

İçinden bir bulmaca dergisi, bir kurşun kalem çıkarmış.
Başlamış çapraz bulmacayı çözmeye..
Temel heveslenmiş...

“Şimdi bir yerde takılır, bana sorar, böylece muhabbete başlarız” diye...

Beş dakika geçmeden dilber Temel`e dönmüş, gerçekten..
Kısık, seksi bir sesle sormuş:

“Beş harfli bir kelime. Sonu arak..Başına bir harf koyarsanız kadınların en sevdiği alet olurmuş, biliyor musunuz?” diye...

“Aman Tanrı`m” demiş Temel, Amerikan filmlerindeki gibi...

“Aman Tanrım.Mutlak bir kelime olmalı..”

Başlamış düşünmeye..
Beş dakika sonra jeton “Dank” diye düşmüş.. Kadına dönmüş:

“Tarak olabilir mi, hanımefendi?..

“Tarak!..! Harikasınız” demiş dilber ve eklemiş:

“Silginiz var mı acaba?"
...
Ee, ne demiş Tibetliler?
" Uzun yaşamak için; yemeğin yarısını yiyin.Yolun iki katını yürüyün. Üç kat gülün. Sınırsız sevin."

Sevgiyle kalın.

Emine Pişiren/ Kocaeli

Hiç yorum yok: