Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

5 Mart 2019 Salı

BİR NİSAN ŞAKASIYDI!..



Şair ne güzel söylemiş!

" Ah o gözlerin; ruhsatsız silah taşımak değil de ne?"

Evet, gözler ruhun iki penceresidirler. Ve o pencereler her zaman şeffaftır, içeriyi de dışarayı da net gösterir.

Evlenmeden önce eşim Beşiktaş 'ta bense Üsküdar'da yaşardık.
Bir alacakaranlık iş çıkışında AKM'nin fuayesinde yağmurun dinmesini bekliyordum.  Daha fazla ilerleyememiş, yine çalıştığım işyerine sığınmıştım.

Ama nasıl şiddetli yağmur yağıyordu, dışarı çıkmak mümkün değildi.
 Tuncay Bey, yanıma geldi. Beni her seferinde şaşırtmayı başarırdı. O akşam da taksi çağırmıştı. Beni evime kadar götürmüştü. Ayrılırken bakışlarında veda hüznü vardı, görmezlikten gelmiştim. Ama cesaretine hayran kalmıştım. O veda akşamı bana şöyle söylemişti:

" Bir kıyıda sen bir kıyıda ben
Aramızda dalgalar,
Fakat ben yüzme bilmem!"

Ertesi gün 1 Nisandı. Ve o gün onun doğum günüydü.
Yine yağmur yağıyordu. Şemsiyenin altında öylesine gözlerime bakıyordu. Ona şaka yapmak istedim.

" Tuncay Bey, benimle evlenir misiniz?" Dedim.

" Şaka mı bu ?" Diye sormamıştı.

Sadece heyecanla;

" Evet," demişti...

Kısacası bizim 1 Nisan şakamız gerçek olmuştu.

Emine Pişiren/ Kocaeli

Hiç yorum yok: