Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

5 Mart 2019 Salı

NEYZEN'IN KÖPEĞİ MERNUŞ



Nasıl ki Nasreddin Hoca için güldürü üreticilerimiz, her imam fıkrasını hocaya mal etmişlerdir. Tabi, Neyzen Tevfik hakkında da çok fıkra anlatılmıştır.
Şiirler yazılmış "ona aittir" denilmiştir. Örneğin, tam da Neyzenlik bir şiir okumuştum. ŞEREFSİZ adlı şiire hepimizin gözleri aşinadır. Oysa bu şiiri yazan bir Mutlu Çelik adında bir polistir. Hatta mahkemeye gidip şiirin kendisine ait olduğunu kanıtlamıştır.
Şiirin birkaç dizesini yazınca sizde anımsayacaksınız:
" Sen anandan yine çıkardın amma.../Baban kimdi bilemezdin şerefsiz!"
Neyzen'e ait olduğunu yazan çizen bir çok yazarımız da benzer hatalarla okurlara yanlış bilgi servis etmektedirler.
Artık hangisi gerçek, hangisi ona ait tarih bilir.
Ama az sonra Türk Dili Dergisinden alıntılayacağım Neyzen ile ilgili anının yüzde yüz doğru olduğunu düşünüyorum.

Neyzen Abdülhamit yönetimine isyan etmiştir. Sözlerini sakınmadan  söyler. Kızıl Sultanın kulağına gider. Yakalama emri çıkmadan Neyzen Mısıra kaçar. Tabi beş parasız kalmıştır. Açtır da... Yanından ağzında ekmekle giden köpeği görür. Hemen o ekmeği alır, açlıktan yemeye başlar. Köpek şaşkındır. Neyzen, onun da aç olduğunu anlar, ekmeği bölüşür onunla.
Bir süre o köpekle yarenlik eder. Adını, Mernuş koyar. Bu adı, mağarada 300 sene uyuyan "yedi uyurların" köpeğinden esinlenip koymuştur.
Mernuş'u bir süre sonra açlıktan satar. Köpek geri gelir. Bu kez onu esrar almak için satar. Köpek yine geri gelir.
Mısır'da kaldığı sürece bu böyle devam eder. Köpek sayesinde geçimini sağlar.
Türkiye'ye Cumhuriyet'in ilanıyla geri dönmek için vapur parası için Mernuş'u üzülerek yine satar.
Gemiye biner. Gözü karadadır. Ama köpeği yoktur. İçi acıyarak karaya bakar ve gemi hareket eder limandan.  Hüzün sol yanını burar. Demek buraya kadarmış kader arkadaşlığı, der içinden neyine sarılır, teselli niyetiyle...

Tam o sırada gemide bir köpek sesi duyulur. Mernuş, saklandığı yerden Neyzen'e koşarak gelir. Yüzünü yalar, sevgisini gösterir.
İki dost, yine buluşmuştur. Mernuş'u onu bırakmamıştır.

Köpek bir süre daha onunla yaşar.
Her canlı mutlak bir gün ölümü tadacaktır ya, Neyzen'in köpeği de bir süre sonra hastalanır ve ölür.
Üstat köpeğine şiir bile yazmıştır.
İşte o şiir...

Bu engin ayrılık canıma yetti
Başımdan aşıyor kederim Mernuş

Bu yolda yazılmış fermanı kaza
Bunu da gösterdi kaderim Mernuş.

Bağlanmıştım bütün kalbimle sana
Şu fanı cihanı okuttum bana
Sen göçtükten sonra ben yana yana
Hicranla gözyaşı dökerim Mernuş

Bu yolda cahilim bildiğim, kısa
Sen düştün toprağa, ben girdim yasa
Haklı haksız hatırını kırdımsa affet günahımı, beşerim Mernuş.
...
Köpeklerin sadakati keşke insanlarda da olsaydı.
Işık içinde uyusun üstat.

Emine Pişiren/ Kocaeli

Hiç yorum yok: