Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

5 Mart 2019 Salı

DOST BAŞA DÜŞMAN AYAĞA BAKARMIŞ YA...




Bir anımı yazmadan geçemeyeceğim. Belki çoğunuz o anı yazımı okumuşsunuzdur.
Hani bir yaz gününde; kolejden arkadaşımın nikahına giderken abiye giysimin altına topuklu rugan ayakkabı giymiştim. Dönüşte vapurda denize düşürmüştüm. Bende yalınayak İstanbul'un en işlek, kalabalık Beşiktaş caddelerinde yürümüştüm.
Ayaklarım o yaz sıcağında nasıl bir özgürlük tatmışlardı, ah bilseniz?

Araçlar durup 30'lı yaşlarda şık giyinmiş bir bayana korna çalıyor mü, dersiniz...
Yoksa durup durup arkasını dönüp bakan, yanındakilerle fiskos yapıp, "deli mi ne?" Sesli Düşüncesiyle şaşkın kadınları mı anlatsam, sizlere?
 Ya da kadınlarının kollarında çapkın bakışlarla bana hafiften göz kırpan beyleri mi anlatsam sizlere?
Neyse efendim, ben en iyisi size gündeme bomba gibi düşen topuklu ayakkabının, günümüze nasıl geldiğini, nasıl yayılıp, kadın ve erkekler tarafından beğenilip, moda dünyasında yer aldığını yazacağım.

Her ne kadar bazı kadınlar alışamasa da giydiklerinde acı çekseler de,  önemli günlerde, meselâ düğünlerde, partilerde yine de topuklu ayakkabıyı giymekten vazgeçmezler.

Özellikle ayakları güzel kadınlarda şık duran topuklu ayakkabılar,  ne zaman moda oldu ve ilk kim üretti? Gelin biz M. Ö 200'lü yıllara gidelim.
Topuklu ayakkabı ilk kez Romalılar zamanında aktörler ve artistler için ahşap ve mantardan üretilmiş.
1600'lü yıllarda İngiliz seyislerinin ayaklarının üzengiye tutunması için, at sürerken kullandıkları bilinir.
Bir rivayete göre; et kesimi yapan kasapların, ayaklarına kan bulaşmaması için tahtadan yapılmış ayakkabılar giydikleri söylenir.

Gelelim 1533 yıllarına.
Yer  Floransa...

İtalya'da çok ünlü bir ailenin kızı Cetherine de Mecidis dük ile evlenecektir. Lakin kızın boyu çok kısadır. Kız için görkemli, ihtişamlı bir düğün yapılacaktır. Catherine, gelinliğin altında uzun boylu, güzel ve şık görünmelidir. Ama bu nasıl gerçekleşecektir ki?
Ünlü aile, hemen dostlarına koşarlar.
Çağın ünlü heykeltraş ve ressamı Leonardo da Vinci'dir başvurdukları isim.
 Durumu ona anlatırlar. Leonardo da Vinci, düşünür taşınır, kıvrak zekaya sahip, sanat dehası usta heykeltraş, nihayet çareyi topuklu ayakkabı yapmakta bulur.
Cetherine'i birden bire boylu poslu düğünde gören herkes ona hayran kalırlar.
Her ne kadar,"modanın kalbi Paris'de atar," denilse de o ünlü, şık, zarif İtalyan ayakkabıları ilk kez İtalya da üretilmiştir. Ve gittikçe İtalyan ayakkabılarının ünü, dünyanın diğer ülkelerine de yayılmıştır.
Bizim ülkemizin zenginleri, durumu iyi olan insanlar eşlerini, sevgililerini memnun etmek adına doğru İtalyaya giderlermiş.

Kadınların giysilerinin önemli bir aksesuarı olan topuklu ayakkabının ilk nasıl üretildiği tam olarak bilinmiyor, ama bugüne kadar hiçbir alim veya din adamı " dinen günah" olduğunu insanlığa söylememişti.
Dünyada bir ilk olabilmek de başarı mı acaba?
Neyse efendim sözün kısası makbulmüş.
Ayakkabı aynı zamanda itibarı temsil edermiş.
Hani atalarımızın meşhur bilinen bir sözü vardır:
" Dost başa düşman ayağa bakarmış."

Sizce bu söze sebep topuklu İtalyan ayakkabısı mıdır?

Emine Pişiren/Kocaeli

Hiç yorum yok: