Çin'de bir etkinlik için 10.000 köpek kesilecekmiş.
Köpeklerin Çinliler tarafından kesilip yenmesine ben de karşıyım.
Haklı olarak soruyoruz:
Niçin dünya Çinlilere yaptırım yapmıyor?
Neden hayvanseverler bu konuda aciz kalıyor?
Niçin kimse bir şey soramıyor?
Dünya Hayvansever Derneklerinin bu konuda; daha önceki yıllarda oldukça ses getiren bir mücadeleye imza attıklarını anımsıyorum.
Çin'in verdiği yanıt mantıklı olduğu için daha fazla üstlerine gidilememişti.
Verdikleri yanıt, savundukları tezleri şuydu:
" Biz köpek üretim ve besi çiftlikleri kurduk. Neslini yok etmiyoruz. Sizin canlı olarak kesip yediğiniz hayvanlara bir şey demiyorsak, siz de bizi suçlamayın."
...
Finlandiya yılın belli bir ayında " erkekliği kanıtlama festivali" ile koylarına üremeye gelen yunusları katlediyor.
Kim ne diyor?
Dünya Müslümanları hac vaktinde, kurban bayramında milyonlarca canlı hayvanı kesip kızgın kumlara gömüyor.
Buna da kimse bir şey demiyor.
İspanya da zevk için boğa katliamları var.
Japonlar binlerce yunus balığını canlı canlı yakalayıp caddelerde sürüklüyor, mezbahalarda ton balığı gibi konserve olarak satışa sunuyor...
Ve daha öyle çok canlı hayvan katliamı yaşıyor ki doğa...
Köpek bizim tabumuz.
Sevdamız.
Şevkatimiz.
Merhametimizdir.
Sadık ve sevgi dolu bu hayvanın Uzakdoğu insanları tarafından yenilmesini kabul edemiyoruz.
Acı ama gerçek.
Ve çok üzücü. 
Çünkü mantık kabul etse de akıl ve yürek kabullenmiyor bu durumu.
Emine Pişiren/ Kocaeli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder