Dün gece bir rüya gördüm. İnanın görmüş olduğum rüyalarımı hiç hatırlamam.
Dünkü ise bana çok farklı gelmişti!
Nasıl mı?
Anlatayım. Ama yazımın finalindeki soruma, lütfen sizler de katkıda bulunun. Tamam mı?
İnanır mısınız?
Dün gece ki rüyamda bile düşünüyordum sanki. Sabah kalkınca ne gördüğümü, anımsamak adına epey vakit harcadım.
Aklıma gelmedi, gelmedi, nedense bir türlü!
Yataktan kalkıp sporumu yaptım. Duşumu alırken aklıma bir anda gelivermişti rüyam.
...Rüyamda uyuyordum. Çok güzel uyku çekmiştim. Esneyerek kalktım yataktan. Günün sarı ışıkları perdemin arasından iplik iplik süzülüyordu.
Havanın durumuna bakmak için perdeyi açtım. Gördüğüm manzara karşısında adeta mıhlanmıştı bakışlarım.
Her zamanki manzara değildi gördüğüm..!
Gökyüzüne değecek kadar yüksek ağaçlarla çerçeve içinde kendimi arkadan görmüştüm. Önümde uzanmış göğün ve dağların rengini almış bir göl, zümrüt rengindeki yüksek dağlarla buluşmuştu. Dağların tam ortasından aşağılara, iplik iplik göle doğru gümüş renkli şelaleler akmaktaydı.
İzlemekte olduğum manzara beni büyülenmiştim adeta!
Rüyamda yüksek sesli düşündüm, sordum:
" Müthiş bir doğa! Burası neresi acaba? Neredeyim ben?"
Evimdeydim. Ama evimin penceresinde değildim.!.
O anda bir ses kulağıma fısıldadı:
"Hayalin!"
Ve ne olduğunu anlayamadan bir anda gerçek dünyamdaki yatağımda uyanmıştım!
Daha sonrs ne kadar gözlerimi sıkı sıkı yumsam da aynı rüyayı görememiştim.
Sonra uyumuşum tekrar.
Sabah olduğunda unutmuştum.
Şimdi size soruyorum:
" Böyle bir rüya görmüş olsaydınız. Kulağınıza fısıldayan o sesin sahibi kim olurdu?"
Emine Pişiren/ Kocaeli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder