"...Üşüyorum anne! Üstümü örter misin..?"
Demişti 6 yaşındaki çocuk.
Annesi artık duymuyordu yavrusunu!
Rahmet okuyordu çocuğun babasıyla yakınları...
Bakışlarında acının en kötü rengi vardı...
...
Pandemi ne çok canlar aldı.
Şimdi her eve eşikten girdi, bir can aldı.
Haberlerde spiker yeni yasakları sıralıyordu dün akşam...
O yasak, bu yasak, şu yasak, vs...
Yasakları yine aşar bu millet.
Şimdi kıt sayısal hafızamla gelecekteki tehlikeli bulaşma sayısını tahmin edeceğim...
Madem ki, ilk pandemide yurdunuzda 90 günde 1 milyon kişi bu hastalığa yakalanmış, diyorsunuz..!
Mart, Nisan Mayıs= 1.000.000
Şimdi düşünebiliyor musunuz?
Bir kişinin en az 10 kişiye bulaştırırdığını varsayalım:
Sorarım size; O üç ayda, bu sayı kaça katlanır?
Düşünmek bile korkutucu!
Vatandaş olarak sorma hakkım vardır:
Niçin okullar açıldı?
Çocuklar öğretmenlere,
Öğretmenler velilere,
Veliler yakınlarına ve çevresine,
Ve hastalanacaktı bu toplum.
AVM' ler niçin açıldı?
Dip dibeydi restoranlardaki masalar!..
Şimdi diyorsunuz ki;
" Mart ayından beri dünyada 65 milyon insan hastalandı..."
Kıyamet bu!
Zamanında niçin önlemler alınmadı?
Yöneticilerin danışmanları ne iş yapıyor?
Araştırmadılar mı?
Hiç mi öngörüleri yoktu?
Peki, o tıbbi danışmanlar, yönetimi uyarmak için, bilgi vermek için, vs karşılığında kaç bin dolar alıyorlar?
Onların ve bilim heyetinin analitik profesyonel stratejisi ve öngörüsüyle;
İkinci fırtınaya hazırlanmalıydık.
Ve ülkemizde Kovit-19 aşısı, bulunana, tedavi tam uygulanana kadar YASAKLAR konulmalıydı.
Şimdi geç kalmadık mı?
Sonuç olarak;
Hayatın içinde dolaşmak artık çok tehlikeli!
Yaşamak adına, çıkmayalım.
Çünkü dışarıda Azrail kol geziyor!
Ve Yüce Yaratıcı bize;
"...Günaydın,
Sevgiyle kalın,
Sağlıkla kalın,
Mutlu bir gün dilemek nasib etsin, akibetimizi hayırlı kılsın."
Emine Pişiren / Kocaeli
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder