Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

12 Nisan 2019 Cuma

ANI SANDIĞIMDAN...




Bazen kurtardığımız devamız, çaremiz, hatta ve hatta umudumuz olabiliyorken; bazen de o kurtardığımız, ecelimiz, celladımız olabiliyor.
Bir arkadaşım sayfasında arıyla ilgili paylaşım görmüştüm. Örümcek ağında çırpınan bir bal atışını kurtarmış, hatta onu yaşatmak için beslediğini yazmış. Onun kısa paylaşımı bana bir anımı anımsatmıştı.
Arının bilmem ama kelebeğin ömrü 1 günlüktür.

Size bir anımı yazayım söz arıya gelmişken...

Sabahın çok erken sularında Egenin sularını kulaçlıyordum. Deniz çok dalgın ve duruydu. Sudaki tek iz geride bıraktığım kulaç izleriydi. Tam o sırada burnumun ucuna bir kuru çınar yaprağı değdi. Elimin tersiyle yaprağı biraz iteledim ileri doğru. İşte o anda görmüştüm; suyun yüzeyinde çırpınan sarı eşek arısını. 

Onu da ürküntüyle iteleyecektim ki, merhametim engel olmuştu.

Az önce geriye attığım çınar yaprağını aradı gözlerim. Tam 1 metre geride suyun yüzeyinde nazlı nazlı salınıyordu. Yavaşça uzanıp aldım ve eşek arısının suda kalan altına doğru tuttum. Sonrada hafiften suyun üzerinde tuttum. Deniz suları süzülürken , ıslanmış ve kuvvetten düşmüş yorgun arı da hareketsiz kalmıştı yaprağın üzerinde.

Hemen kıyıya doğru tek kolumla kulaç ata ata yüzdüm. Kumsala bıraktığımda ari da kendine gelmişti. Biraz kanatlarını birbirine sürtüp güç kazandıktan sonra uçup, gözden kaybolmuştu.
O akşam huzurla uyumuştum.
Alt tarafı bir arıydı işte. Bal arısı bile değildi. Bir eşek arısıydı. Ama olsun bir hayat kurtarmıştım ya...Bunu düşünmek bile beni mutlu etmeye kafiydi.

Ertesi gün yine aynı saatlerde, aynı deniz suyunda yüzdüm. Güneşlenirken ayak başparmağım hafiften kaşındı. Sanki başparmağım üzerinde bir şey yürüyordu. Eğilip bakışlarım uzanınca hafiften bir çığlık atmıştım. Millet ne oluyor? Diye benden yana başlarını çevirdiklerinde olan olmuştu bile. Yerdeki kumları avuçladığım gibi sarı eşekarısına fırlatmıştım. Artık eşek arısı hareketsizdi.

O gün bende huzur muzur kalmamıştı. Belki de bir gün önce yaşam mücadelesi veren, kurtardığım eşek arısının eceli benim elimden olmuştu.

Hayat bu işte!

Handikaplar yaşatan hayata, bizler kimi zaman isyan ederiz, kimi zaman da şükrederiz.
Kah hayat deryasının içine dalar yüzeriz, kah kıyısında kalır yüzenleri seyrederiz.
Bazen bir kuşun kanadına sıkıştırırız mutluluklarımızı, bazen de pembe toz hayallerin içinde dağıtırız hüzünlerimizi …

Kazancımıza da, kayıplarımıza da sıkıca sarsılırız.

Hayat bu işte!

Sevgiyle
Dostça kalın

Emine Pişiren- Kocaeli/2018

Hiç yorum yok: