Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

12 Nisan 2019 Cuma

ŞİMDİ BENİ İRİNLİ HAVUZA MI ATACAKLAR ANNE!



"Kocanın vücudu irinle kaplı dahi olsa kadın onu yalayarak dahi temizlese; yine de kocasının hakkını ödeyemez!"

-İbni Hacer El Haytemi 2/121-

Bu hadisi yıllar önce kadın hoca sohbette bize söyler söylemez yanımda oturan kızımdan bir hıçkırık kopmuştu!

"Anne ben şimdi karşı çıkarsam eşime, cehennemde irin mi yalayacağım!?"

Canım yavrumun dudaklarından sözcükler acı acı dökülüyor, gözyaşlarıyla havaya saçılıyordu.
O henüz 18 yaşına yeni basmıştı. Bulunduğumuz ortam bir evin 30 metre karelik salonuydu. İçeride tam 45 kişi tıkış tıkış oturmuştuk. Bayan hoca Kuran okuduktan sonra sohbete başlamıştı. Ben ve kızım dahil kadın hocayı pür-dikkat dinlemekteydik.

Cennet ve Cehennemi anlatmaya başlar başlamaz olan olmuştu!

Artık korkunun freni patlamıştı!

Çünkü kadın hoca bir kadının kocasına," Hayır!" dememesini, hatta "Sesini bile çıkartmaması gerektiğini," dini araç edip kadının söz söyleme hakkını dahi alıyordu. Masasındaki sararmış kitaptan okurken; sıra geldi dini işkencelere...

Bu kez de kocasıyla tartışan bir kadının; içi irinlerle dolu kaynar havuzlara meme başlarından asılıp sarkıtılacağını, söylemez mi!
İşte tam bu sırada kızımdan koptu kıyamet.
 
Ah yavrum benim!

Nasıl da ağlayıp çığırmıştı o gün!

" Ben asla evlenmeyeceğim!"

"Ben eşim olacak insanla sohbet dahi edemeyeceksem, bir de cehennem çukurunda meme başlarımdan asılacaksam, neden evleneyim ki?"

-
O gün kızımla birlikte hemen terk etmiştik ortamı. Komşumuzun annesi 40 gün önce vefat etmişti. Bizi de davet etmişlerdi. Gitmiştik. Mevlide gitmemizle kızım ciddi anlamda hayatının şoklarını yaşayacağını tahmin edemeden hem de...Güya sevap işlemiş olacaktık!

O günden sonra kızım kabuslar görmeye başladı. Ben ne kadar anlattıysam da yeterli olamamıştım. İkna olmuyordu. Daha sonraki günlerde kızımı psikologlara götürmüştüm. Ruhsal olarak toparlanması zaman almıştı.
Şimdi düşünüyorum da 3-4 yaşlarındaki o küçük çocukların Kuran Kurslarında veya Vakıflarında nasıl beyinleri örümcek ağlarla örülüp ruh hastası insanların topluma kazandırılmış olacağını...
Hele elinde palalarla 15 temmuzda o yaşattıkları vahşeti anımsayınca daha kötü oluyorum. 

"Eğitim var," diyerek uykularından uyandırılıp Boğaz Köprüsüne getirilen askerlerimizin kafalarını kesen, o gözü dönmüş kara sakallıları gözümün önüne getirince; ruhum ayazlara kapılıyor. Öfkeden titriyorum!
Allah yurdumuzu, böylesi sapkın, dini yanlış öğreten, insanlıktan çıkartan yobazlardan korusun!
Aksi halde; yanlış öğretilen dini bilgiler, insanları dininden soğutacaktır. Peygamberimiz boşuna mı demiş?

" Sevdiriniz, korkutmayınız!"
" Kolaylaştırınız, zorlaştırmayınız!"
" Müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz!" Diye...

Emine Pişiren

Hiç yorum yok: