Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

6 Nisan 2019 Cumartesi

KELLEMİZ...




Seçimlere çok az bir zaman kaldı. Yerel seçimler için adaylar öyle coşkulular ki, adeta genel seçim havası estiriyor genel başkanları da.
Minibüste eve doğru gelirken iki kişinin sohbetine kulak kesilmiştim. Biri şöyle diyordu:

" Bu millet koyun kardeşim koyun, uyuyorlar hala..."
Diğeri;
" Koyun olsa iyi, acıkınca meler, dut yemiş bülbüller gibiler..."
İlk konuşan;
" Bülbül olsa iyi, dudun tadı geçince, gülü görünce ötecektir. Bu millet illet illet, kardeşim!"

Dayanamadım sohbete bende pike dalış yaptım.

" Bu millet ne koyun, ne bülbül, ne de illettir. Bu millet gaflet uykusundadır. Elbet birsgün ayağa kalkacaktır."
İneceğim durağa gelmiştim. "Kaptan inecek var," dedim.

Minibüsteki yolcular sus_pustu. Öylece baktılar arkamdan.
Eve doğru ilerken ben bile gülüyordum kendi sözlerime.
Evet, biz ayağa ne zaman kalkacaktık?
Gelecekle ilgili umudumu kesmişken, o sözü neden söyledim ki?

Bir söyleşisinde Üstün Dökmen'den dinlemiştim aşağıdaki hikayeyi:

"...Eski Çin’de idam mahkumlarının son gecelerini hep birlikte neşe içinde geçirmelerine izin verilirmiş.

Mahkumlar, cellat da aralarında olmak üzere, hep birlikte sabaha kadar şarkılar söyler, en sevdikleri yemekleri yer ve pirinç rakısı kadehlerini peş peşe yuvarlayıp mutlu olurlarmış.

Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte cellat, ansızın hareketlenip palasını çeker ve hafiften çakırkeyif mahkumların kellesini, tırpanla başak biçer gibi alıverirmiş.

Yine böyle bir infaz ayininde mahkumlar, sabahın ilk ışıklarına kadar pek güzel eğlenmişler, şarkılar söyleyerek yiyip içmişler.

Derken güneşin ilk ışıkları dağların arasından görünmüş. Fakat hiçbir şey olmamış.

Mahkumlardan biri, cellada sormuş: “İnfaz neden gecikti?”

Cellat, “Gecikmedi ki,” demiş.

“Fakat kellelerimiz yerli yerinde duruyor” diye diretmiş mahkum.

“Size öyle geliyor,” demiş cellat, palasına bulaşan kanı göstermiş mahkuma. Dehşete kapılan mahkum, “Nasıl yani?” diye mırıldanmış.

“Ben çok hızlıyımdır,” demiş cellat.

“Ayağa kalktığın anda kellen kucağına düşecek.”
...

Kıssadan hisse; kelleniz çoktan gitmiş olabilir, ancak siz bunu henüz fark etmemiş olabilirsiniz.

Bir şey olmuş, ama siz olan şeyi henüz idrak edemediğiniz için olmamış gibi davranıyor olabilirsiniz ve kellenizin hâlâ yerinde olduğunu sanıyorsunuz.

Gerçeği anlamanız için ayağa kalkmanız gerekiyor…
Anladığımızda iş işten geçmiş olabilir.

GÜNAYDIN

Emine Pişiren/ Kocaeli

Hiç yorum yok: