Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

12 Nisan 2019 Cuma

O ÇANTA... (2)



Genç kız dörde katlanmış kağıdı alıp yavaşça açtı. Kağıttaki yazıyı okur okumaz, iki kaşı yay gibi alnının yukarısına doğru gerilmişti.

" İş arıyorsanız, yüksek maaşla bizimle çalışmaya ne dersiniz?"

Yazıyı birkaç kez okudu. Anlam verememişti. Yüksek sesle düşündü:

" Bu notu kimden almış olabilirim ki?"

Hiç anımsayamamıştı.

Genç kız, üniversiteyi bitirir bitirmez aynı okulda 3 yıldır sevgili olduğu bir gençle nişanlanmıştı. Nişanlısı askere gidince iş aramaya başladı. Tüm kapılar kapanıyordu. Başvurmadığı kapı kalmamıştı. Kısa vadeli işlerde çalışıyordu. Bulduğu işlerin hiçbiri onu mutlu etmiyordu. Ya sigortasını yapmıyorlardı, ya maaşını 45 gün sonra eksik gedik veriyorlardı. İstanbul'da yaşamak çileliydi. Üstelik evi kiradaydı. Mutsuzdu. Birkaç ay önce nişanlısı şehit olunca hayatının anlamını da yitirmişti. Umutsuzdu.
Sonunda ailesinin yaşadığı şehre taşınmaya karar vermişti.

Şimdi hiç beklemediği bir anda bu kâğıtta nereden çıkmıştı?

Kimden aldığını anımsamıyordu. Yazıyı inceledi. Yazı ona hiç de tanıdık gelmiyordu. Daha fazla düşünmek istemedi. Cebinden telefonunu çıkarttı. Kağıttaki numarayı tuşladı.
İki kez çaldıktan sonra bir erkek sesi yanıt verdi.

" Alo..."

" Alo , iyi günler. Adım Nehir Başar, teklifiniz hala geçerli mi?"

Telefondaki sesin tonunda şaşkınlık vardı:

"Pardon, ne teklifi bu?"

Genç kız acaba yanlış mı çevirdim, düşüncesiyle elindeki numara ve telefondaki numarayı karşılaştırdı. Evet, doğruydu. Tereddütlü konuşmaya başladı:

" Şeyy... çantamda sizin numaranız yazılıydı... yüksek maaşla işe başlayabileceğim yazılı bir kağıt vardı. Galiba yanlış aradım...Pardon!"

Der demez telefonu kapattı. Utanmıştı. Yüzü ısınmaya başladı. Telefondaki ses genç bir adama aitti. Hoş bir diksiyonu vardı. O an kendine kızmıştı. Öyle ya, denizdeki balık gibi atlamıştı.
Bakışları yatağın üzerine döktüğü eşyalara takıldı. Aceleyle tekrardan çantasına doldurmaya başladı. Az sonra nakliye kamyonu gelecekti. Bulunduğu odaya son bir kez baktı. Tam o sırada cep telefonu çalmaya başladı. Numara kayıtlı değildi. Ama ama...bu az önce aradığı numara değil miydi?

Evet, arayan o numaraydı!

Eli titreyerek telefonu açtı.

" Alo, buyrun..."

"Nehir Hanım, kusura bakmayın. Az önce dalgınlığıma gelmişti. Siz nasıl bir iş arıyordunuz?"

Genç kız umutlanmıştı. Sesine yumuşak bir ifade yerleştirip konuştu.

" Önemli değil. Anladım efendim. Ben endüstri mühendisiyim. Sizin iş alanınız nedir?"

"Ah, tam da aradığım kişisiniz. Size konum atıyorum, görüşelim Nehir Hanım."

" Peki, teşekkür ederim."

Der demez telefonu kapattı genç kız. Ardından nakliye şirketinin numarasını çevirip, taşınmayı ertelemişti.

Devam edecek

Emine Pişiren/ Kocaeli

Hiç yorum yok: