Merhaba Gönül Sayfama Hoşgeldiniz


Bu Blogda Ara

12 Nisan 2019 Cuma

NECATİ CUMALI'NIN KALEMİNİ HALA SAKLARIM...



1979 senesiydi...
Bir gün çalıştığım AKM kültür sanat kurumunun, plastik sanatlar bölümündeydim.
Günlerden Cuma idi...Aynı gün yazar Necati Cumalı da odamıza gelmişti. Bir eseri, Taksim'de sahneye konulacaktı.
O gün odada, Necati Cumalı, Onat Kutlar, Mimar Besim Çeçener, Desinatör Müjde Hanım, Mimar Ömer Bey, Mükerrem Berk, 2 opera devlet sanatçısı ve ben, yine bir kış vakti toplanmıştık.
Odada bulunan yazın emekçi ve sanat değerlerinin sohbetlerini hayranlıkla, sükut halinde dinliyordum. Odada herkes N.Cumalı yazarımızla oradan buradan rastgele sohbetteydiler.
Söz sırası bana gelmişti. Belki de heyecandandı... Belki de sözcüklerim kıttı.
Tabi yaşım da o yıllarda 25...
İçlerinde en genci bendim.
Odadaki her insan kendi alanında ayrı muhteşem bir değerdi.
Necati Cumalı yazarımızla sohbet arasında ben, hep," Şey, şey..." diyerek kullandığım sözcükleri, yüzüm al al olarak devirip duruyordum.
O gün, edebiyat dünyasına adım atmamı sağlayacak mini uyarısı olmuştu. Bana dönüp demişti ki:

"ŞEY sözcüğünü kullanma artık. Dili fakir kılar.
ŞEY, ancak bir sözcüğe eklenirse anlam kazanır. Yalnız başına kısır bir kadın gibidir. Diksiyonun güzel, lakin çok sık ŞEY, diyorsun. Kullanma...Dilini zenginleştir."
Ve cebimden bir kalem çıkartıp bana uzatmıştı.
" Şuraya bir cümle yazar misin Emine?"
Uzattığı kalemle not defterine aklıma ilk gelen iki gün önce yazmış olduğum dizelerdi.
" Kirpiklerinin gölgesine uzanmak, göremeyeceğim bir rüya olmuştu..."
Gözlerime dostane bir ifadeyle bakıp;
"Haftaya cuma geleceğim. Sen bu dizelerin hemen altına bir sayfa içinde ŞEY sözcüğü yazmadan yaz."
Yazdım.
Hem de ne yazmak!..
O günü nasıl unuturum ki...
Kalemi hala bende olan yazarla sohbetimi, o günü hiç belleğimde hiç tozlandırnadım ki...
O günden sonra bir daha ŞEY demedim. Diyecek olduğum an, yutkundum.
Yutkununca düşündüm.
Düşününce, ŞEY,in yerini dolduran başka sözcükler türettim.
Türemiş sözcüklerden, öyküler yazdım.
Öykülerde, yeni yaşamlara tanık olup, romanlar yazdım.
Şimdi çoğu dünyalarını değiştirdi...
Yaşayanlara sağlıklı, mutlu yıllar dilerim.
Ebedi uyuyanların ruhları ışısın.

Emine Pişiren/Kocaeli-Gölcük

Hiç yorum yok: